Kardeşimin Hikayesi
Sakin bir balıkçı köyünde genç bir kadının cinayete kurban gitmesiyle başlar her şey. Dünyadan elini eteğini çekmiş emekli inşaat mühendisiyle genç, güzel ve meraklı gazeteci kızın tanışmasına da bu cinayet vesile olur. Kurguyla gerçeğin karıştığı, duyguların en karanlık, en kuytu bölgelerine girildiği hikâye, daha doğrusu hikâye içinde hikâye de böylece başlar. Modern bir Binbir Gece Masalı’nın kapıları aralanır. Ancak bu kez Şehrazad erkektir. Kardeşimin Hikâyesi aşkın mutlulukta ulaşılacak son nokta olduğuna inananları bir kez daha düşünmeye davet eden, aşka, aşkın karmaşıklığına ve tehlikelerine dair nefes kesen bir roman. Her sayfada yeni bir gerçekliği keşfedecek, kuşku ile kesinliğin sınırlarında dolaşacaksınız. Mantıksız gibi geliyor ama o sabah uyandığımda tuhaf bir haber alacağımı biliyordum. Karadeniz’in lacivert dalgalarıyla baş başa kalmış olan bu ıssız köyde geçen her gün birbirinin aynısı olduğu için burada insanların heyecanla konuşacağı olaylara pek sık rastlanmazdı. O günün de ötekiler gibi sessizce akıp gitmesi gerekirdi ama galiba başka şeyler olacaktı. O mahmur sabah saatlerinde bir cinayet haberi alacağımı bilmiyordum elbette ama bir haber gelecekti. Daha yataktan çıkmamıştım, gözlerim kapalıydı, arkalarında fosforlu çizgiler bırakarak yıldırım hızıyla hareket eden mor tavşanları izliyordum.
Kardeşimin Hikayesi Dinle
Kitap Ayrıntıları
8Saat 36Dak
Bu kitabı dinlemek ister misin?
Storytel'de tüm kitapları ilk 14 gün ücretsiz dinle.
Kardeşimin Hikayesi Konusu
Müzisyen, senarist, politikacı, yazar ve yönetmen kimlikleriyle tanıdığımız ve edebiyata atıldığı günden bu yana Türk edebiyatında hatırı sayılır bir yere gelen Zülfü Livaneli polisiye türünden esintiler taşıyan Kardeşimin Hikayesi adlı kitabında okuyucularını öncelikle bir sahil kasabasının sakin atmosferine götürüyor. Daha sonra hikâye Rusya’ya kadar uzanarak hiç beklenmedik bir yola sapıyor.
Livaneli’nin Kardeşimin Hikayesi romanı dışında Şapka (2019) Rüzgârlar Hep Gençtir (2019) Gölgeler (2018) Elia ile Yolculuk (2017) Huzursuzluk (2017) Konstantiniyye Oteli (2015), Edebiyat Mutluluktur (2012) Harem (2012) Serenad (2011) Sanat Uzun Hayat Kısa (2010) Son Ada (2008) Sevdalım Hayat ve Leyla'nın Evi adlı eserleri de okuyucular tarafından büyük bir ilgiyle karşılandı.
Bu arada kitabın özetine geçmeden küçük bir not düşelim: Kardeşimin Hikayesi’nin ne yazık ki bir sinema uyarlaması bulunmuyor. 2009 yapımı Kız Kardeşimin Hikayesi adlı film kitapla alakası olmayan, yabancı bir sinema filmi…
Kardeşimin Hikayesi Özet
İşinden emekli olduktan sonra sakin bir sahil kasabasında yaşamaya başlayan Ahmet Arslan aradığı huzuru bulmuş, insanlardan uzakta sessiz bir yaşama adım atmıştır. Ahmet, yakından tanıdığı Arzu Kahraman’ın öldürülmesi ile bulduğu huzuru kaybeder.
Evinde verdiği bir davet sonrası öldürülen olan Arzu Ahmet Arslan’ın da cinayet şüphelisi durumunda kalmasına neden oluyor. Çünkü Ahmet cinayetin işlendiği köyün sakinlerinden biri ve cinayetin işlendiği akşam Arzu’nun davetlileri arasında yer alıyor. Polis cinayet soruşturması sırasında doğal olarak tüm davetlileri sorgulamaya başlıyor.
“Saatimi aldıkları için kaç olduğunu anlayamıyordum. Hiç gün ışığı olmadığı için günleri geceleri birbirine karıştırmıştım artık. Zamanı bilmek, kavramak ne kadar önemli bir şeymiş meğer. Zaman kavramın kayboldu mu, içindeki temel gerçeğe, uygarlığın çeşitli yöntemlerle değiştirmeye çalıştığı, yücelttiği halde içinde durmakta olan gerçek kimliğine, yani hayvan oluşa doğru adım adım alçalıyorsun. Bu yüzden tahta sedirden ağrılar içinde kalktım, dört ayak üstünde sürünerek demir kapının önüne gittim. Buldoğun yere savurmuş olduğu bulamaç gibi sulu şeyi, dilimle yalayarak yemeye başladım. Beton zeminde hafifçe göllenmiş olan suyu da yine dilimle yalayarak içtim.”
Ahmet bu vesile ile tanıştığı gazeteci bir kadına hayatını ve kardeşinin hayat hikayesini anlatmaya başlıyor. Anlattığı hikayeye göre Ahmet'in Mehmet isminde bir erkek kardeşi vardır. Ahmet Mehmet ile birlikte Rusya'da yaşadığı sırada kardeşi Olga isimli bir kıza âşık olur. İki âşık ortak bir dilde buluşamadıklarından ötürü Ludmilla adındaki iş arkadaşlarını çevirmen olarak kullanmaya başlarlar. Ancak işler beklenmedik bir hâl alır ve Ludmilla çok geçmeden Olga'ya bağlanır. Aradan Mehmet’i çıkarmaya karar veren Ludmilla adamı polise ihbar eder. İsim benzerliğinden ötürü polisin yakaladığı Mehmet çok geçmeden hapse girer. Neyse ki şans yanındadır ve kaldığı hücreye gelen bir adam sayesinde hapisten kurtulur.
İlerleyen bölümlerde Ludmilla’nın ilk gördüğü anda Olga’ya tutulduğunu ve Mehmet’i aradan çıkarmayı başaramadığı için sonunda böyle korkunç bir yola başvurduğunu öğreniyoruz. Elbette Mehmet’in olanların şokuyla yüzleşemediğini ve bu yüzden de kendini harap ettiğini, günün sonunda da hayatını düzene sokamadığı ortaya çıkıyor. Hikayenin anlatıcısı Ahmet’in şizofrenik belirtiler göstermesi de okuyucuyu bazı durumlarda ikircikli bırakmayı başarıyor.
Kitabın kapağında Belçikalı ünlü ressam René Magritte'in bir tablosu kullanılmış. Rene Magritte’in annesinin intiharını öğrendikten sonra kendine bir tarz olarak yüzleri örtülü insanlar resmetmeyi seçmesi de ölen annesinin son halinin gözlerinin önünden gitmemesidir. Kitap için bu tablonun seçilmesi de ancak kitabın sonuna kadar ulaşan okuyucular için bir anlam ifade edecektir.
Devamını Oku