

Kral Kaybederse
Gülseren Budayıcıoğlu 1947 yılında üç çocuklu bir ailenin ilk çocuğu olarak Ankara’da dünyaya gelmiştir. Babasını otoriter ve sevecen biri olarak tanımlayan Budayıcıoğlu, annesini de fedakar ve babasından daha otoriter biri olarak tarif etmiştir. Ortaokul ve lise eğitimini Ankara TED Koleji’nde almış, özellikle edebiyat derslerinde başarılı bir öğrenci olmuştur. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesini okurken TRT’nin spikerlik sınavını kazanarak 1965 yılında spikerlik yapmaya başlamıştır. Bunun üzerine hocaları ve okul arkadaşları kendisine “Miss TRT” lakabını takmıştır. Okulu bitirince spikerlik ve doktorluk arasında bir seçim yapması gerekmiş, tercihini ikincisinden yana kullanarak üniversitede asistan olmuştur. Ancak asistanlık kariyeri çok sürmemiştir. Çünkü hem asistanlık hem TV kariyeri yapması hukuken mümkün olmadığı halde ikisini bir arada yürüttüğü anlaşılınca ekranlara geri dönmüştür. 1977 yılında Hacettepe Üniversitesi’nde psikiyatr alanındaki uzmanlığını tamamlamış ve burada on yıl öğretim görevlisi olarak dersler vermiştir. Bu dönemde İnsan ve Dünyası isimli TRT ve üniversite işbirliğinde hazırlanan bazı hastalıklar ve toplumsal meselelerin uzmanlarla beraber ele alındığı programı sunmuştur. Ardından kendi muayenehanesini açarak psikiyatrlık yapmaya başlamıştır.
İlk kitabını 2004 yılında Madalyonun İçi, Bir Psikiyatristin Not Defterinden adıyla yayımlamıştır. Ertesi yıl Madalyon Psikiyatri Merkezi’ni açmıştır. Dört yıl sonra ikinci kitabı Günahın Üç Rengi, Madalyonun Öteki Yüzü isimli kitabı yayımlanmıştır. Kısa kısa hikayelerle farklı psikiyatrik meseleleri ele aldığı ilk iki kitabından sonra tek bir hikayeyi ayrıntılı olarak işlediği Hayata Dön adını taşıyan kitabı 2011 yılında okuyucularla buluşmuştur. 2015 yılında Kral Kaybederse ve 2019 yılında Camdaki Kız isimli kitapları yayımlanmıştır. Hayata Dön, Camdaki Kız ve Madalyonun İçi, Bir Psikiyatristin Not Defterinden isimli kitaplarından yola çıkılarak TV dizileri yapılmıştır.
Hayatı boyunca doktorluk yaparken edebiyattan hiç kopmayan Budayıcıoğlu’na göre edebiyat insanın ruhuna ve ruha sahip olan kişinin yaşadıklarına güçlü bir iç yoğunlaşmasıdır. Psikiyatri alanındaki deneyimleriyle kurgu yeteneğini birleştiren Budayıcıoğlu, dili kullanmaktaki ustalığıyla okuru kendisine çekmeyi her zaman başarmıştır. Sürekleyici ve derinlikli anlatım tarzıyla okuyucuya ara vermeden bir okuma keyfi sunan yazarın şahit olduğu gerçek olayları hikayeleştirerek anlattığı psikoterapik romanlarından biri olan Kral Kaybederse’de de yazar yine gerçek kişiler ve yaşanmış olaylardan yola çıkmıştır.
Kral Kaybederse Dinle
Kitap Ayrıntıları
12Saat 6Dak
Bu kitabı dinlemek ister misin?
Storytel'de tüm kitapları ilk 14 gün ücretsiz dinle.
Kral Kaybederse Konusu
Budayıcıoğlu kitabın girişinde çok uzun seneler emek vermesine rağmen kötü kaderden bir türlü kurtaramadığı eski ve kendisi için çok değerli bir hastasının hayat hikayesini anlatacağını ifade ederek romanın kahramanını şöyle tarif etmiştir: “Ne yakışıklı, ne gösterişli bir erkekti Kenan Bey! Ona bakarken içimden, “Bir insanın hiç mi kusuru olmaz?” derdim. Benim genç olduğum o yıllarda, o orta yaşın bütün cazibesini üzerinde taşımayı çok iyi bilen, zaten bu dünyaya kadınların yüreğini ağzına getirmek için yollanmış bir erkek güzeliydi. Onun hayatının büyük bir bölümüne tanıklık ettim diyebilirim ama yine de onu zalim feleğin elinden kurtaramadım.”
Kadınlar konusunda kendine güveni çok fazla olan bir adamın hikayesinin anlatıldığı romanda hem kadınlar hem de erkekler kendilerinden bir şeyler buluyorlar. Kadınların etrafında pervane olduğu Kenan görünümü gayet iyi, ama narsist ve vurdumduymaz bir adamdır. Çocukluğundan itibaren kendisini şekillendiren koşullara eğinilen hikayede Kenan, hiç yıkılmayacağını düşündüğü egosunun bir gün adeta yerle yeksan olduğunu görür ve bunun üstesinden gelemediği noktada bir psikiyatriste gider. Böylece başından itibaren okuyucuda kızgınlık ve nefret uyandıran Kenan’ın aslında bu davranışlarının temelinde acı verici sebepler olduğu görülür. Bu davranışlarının temelinde yatan sebepler ortaya çıkmaya başlayınca okur kendini önyargılı olmanın ne denli yanlış olduğunu düşünürken bulur ve romandaki terapiler esnasında sanki kendisi de terapideymiş gibi hisseder.
Devamını OkuKitap Ayrıntıları
12Saat 6Dak