

Olağanüstü Bir Gece
1881’de dönemin Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nda dünyaya gelen Stefan Zweig, döneminin en tanınan yazarlarından biridir. 1920 – 1930 yıllarında Almanca yazılmış kitaplar arasında en çok okunan isimlerden biri olarak yazarlığının zirvesini yaşamış, eserleri elliden fazla dile çevrilmiştir.
1930’larda Nazilerin iktidara gelmesi ve Yahudi karşıtlığının yükselmesiyle onun da kitapları tıpkı diğer Yahudi yazarlar gibi yakılmıştır. Nazi baskısı nedeniyle ülkesini terk etmek zorunda kalan Zweig bu tarihten sonra İngiltere, Portekiz, Amerika, Arjantin, Paraguay ve Brezilya gibi çok sayıda ülkeyi dolaşmıştır. Tüm bu yolculuklarının ardından Brezilya’ya yerleşmeye karar veren Zweig, 1942 yılına gelindiğinde II. Dünya Savaşı’nın getirdiği karamsar ruh hali nedeniyle karısıyla intihar ederek hayatına son vermiştir.
Üretken bir yazar olan Zweig düzyazıdan biyografiye, psikolojik tahliller içeren hikaye ve romanlardan tarihi kişilerin hayat hikayelerine kadar geniş bir yelpazede eserler kaleme almıştır. Bu eserlerin en göze çarpan ortak özellikleri trajedi, melankoli, drama ve teslimiyettir. Bu temaları içeren ve geniş okuyucu kitlesine ulaşan kitapları arasında; Acımak, Bir Kadının Yirmi Dört Saati, Satranç, Amok Koşucusu, Rotterdamlı Erasmus, Üç Büyük Usta: Balzac, Dickens, Dostoyevski yer alır.
Olağanüstü Bir Gece Dinle
Kitap Ayrıntıları
2Saat 26Dak
Bu kitabı dinlemek ister misin?
Storytel'de tüm kitapları ilk 14 gün ücretsiz dinle.
Olağanüstü Bir Gece Konusu
Kendi hakikatini arayan ve tuhaf rastlantılar sonucu bir araya gelen kayıp ruhlar ise dünyaca ünlü Alman yazarın hikayelerinin değişmeyen kahramanlarıdır. Basit ve küçük deneyimler bu kahramanların hayatlarında büyük birer dönüm noktasına dönüşerek kadere yeni bir kapı aralamaktadır. Bu bağlamda Olağanüstü Bir Gece de yazarın hikayeleri arasında ilk sırada gelmektedir.
İlk defa 1922 yılında yayımlanan Olağanüstü Bir Gece Viyanalı bir asilzade olan Baron R.’nin yaşamını değiştiren yukarıda anlatılmaya çalışılan şekilde bir tecrübenin, tek bir gecenin hikayesinin anlatmaktadır. Yazar o Olağanüstü Bir Gece’ye gelene dek okuyucuyu adeta o geceye hazırlamış, o geceyi hayal etmesini sağlamıştır. O geceye kadar her istediğini elde etmiş, her şeyi yaşamış, ailesinden kalan miras sayesinde çalışmasına gerek kalmayarak gününü gün etmiş Baron, çok sıkıldığı bir günde sokakta gezerken bir faytona biner. O gün at yarışları olduğu için faytoncu onun at yarışlarına gideceğini düşünerek Baron’u oraya götürür. Baron da hiçbir tepki vermeyerek bu konuda faytoncuya boyun eğer. Yarışları izlerken güzel bir kadın görür, kaçamak bakışlarla ona bakmaya başlar. Kadının bu bakışlara karşılık vermesi Baron’u daha da heyecanlandırır ve bu heyecanı arttırmak için kadın ile kocasının bulunduğu tarafa yaklaşır. Bir fırsatını bulup -parası için onunla beraber olduğuna kanaat getirdiği- kadının şişman ve kısa boylu kocasıyla çarpışır. Bu çarpışma esnasında kocanın elindeki biletler yere düşer, Baron da bu biletlerden birinin üzerine basarak adamdan saklar. Tesadüf eseri bu bilete belli bir para çıkar. Baron sırf heyecanını daha da arttırmak için gider bu parayı alır. Yarış bittikten sonra geri dönerek gecenin ilerleyen saatlerine kadar şehrin varoş sokaklarında amaçsızca dolaşır. Çünkü hala içinde bir boşluk vardır…
20. yüzyıl başlarının Viyana’sında at yarışı ve bahis heyecanıyla başlayan Olağanüstü Bir Gece insan ruhunun esrarengiz doğası ve erotizmle Baron R.’nin ahlaki kurallarla sınırları belirlenmiş burjuva toplumunun dışına çıkmasını sağlayarak “Bu olağanüstü gecenin ansızın karşıma çıkarttıkları, kapanıp kalmış ruhumun birdenbire açılması, geçmişimin en karanlık yanlarının, en gizli dürtülerimin şimdi apaçık karşımda duruyor olması tuhaftı.” demesine yol açar.
Devamını OkuKitap Ayrıntıları
2Saat 26Dak