Teknoloji deyince büyük ihtimalle hepimizin aklına bambaşka şeyler geliyor. Bunun en büyük sebebiyse hemen hemen her ay yeni ve etkileyici bir teknolojik gelişmeyle karşılaşmamız. Teknolojinin ilerleme hızı her geçen gün daha da artıyor. Özellikle internetin tüm dünyayı birbirine bağlamasının ardından teknoloji artık hayatlarımızın vazgeçilmez bir parçası hâline geldi. Artık alışveriş yapmak için markete bile gitmemize gerek yok. Teknolojinin bu kadar hızla ilerlediği bir çağda, yakın gelecekte hayatımızı kökünden değiştirecek bir şeylerin ortaya çıkmasını beklemek oldukça doğal. Fakat bu sefer işler geçmişte olduğundan biraz farklı ilerleyecek gibi görünüyor, çünkü bir an önce tüketim çılgınlığına son verip daha sürdürülebilir bir şekilde yaşamaya başlamazsak, bir geleceğimiz bile olmayabilir. Bilim insanları ve büyük şirketler de bunun farkında ve geliştirdikleri yeni teknolojilerin en büyük ortak noktası da sürdürülebilirlik. Bu yazımızda, yakın geleceğe damgasını vuracak teknolojik gelişmeleri derledik.
Bulut Oyun Teknolojileri


Dijital dünyanın en büyük sektörlerinden birisi kuşkusuz oyun sektörü, ancak son birkaç yılda yaşanan gelişmelere bakarsak yakın gelecekte sektör içinde büyük denge değişimleri olacağa benziyor. Bugün yeni bir oyun oynayabilmek için o oyunu ve oyunu çalıştırabilecek nitelikte bir bilgisayar ya da oyun konsolu satın almamız gerekiyor, ama internet teknolojilerinin özellikle hız konusundaki gelişimi sayesinde yakın gelecekte oyun oynamak için bir konsola veya iyi bir bilgisayara ihtiyacımız olmayacak. Bunun yerine bizden kilometrelerce uzaktaki güçlü bilgisayarlara bağlanacağız. Şimdilik bunun en büyük örneği Google’ın geçtiğimiz sene tanıttığı Stadia adlı bulut oyun teknolojisi. Görünüşe göre birkaç sene içinde merak ettiğimiz çoğu oyuna bir abonelikle erişebileceğiz.
Laboratuvar Ortamında Üretilmiş Et


Teknolojinin sürekli gelişerek tüketicilere yeni ürünler sunmasının yaşadığımız dünyaya olumlu olduğu kadar olumsuz etkisi de çok büyük. Ancak özellikle son yıllarda ciddiyetini iyice kavramaya başladığımız büyük bir sorunumuz var: İklim krizi. Bu krize yol açan en büyük sebeplerden birisi sanayileşme ve teknoloji olsa da, sorunun çözümü için de en mantıklı önerileri yine teknoloji getiriyor. İklim krizi, yapay et ve teknoloji arasındaki bağ ise şöyle: İklim krizine yol açan karbon salınımı konusunda hayvancılık sektörünün etkisi, tüm fosil yakıtlardan bile daha fazla. Laboratuvar ortamında üretilmiş et ise, sektörün aksine ne tonlarca su kullanıyor, ne de hayvanlara zarar veriyor. Hayvansal doku üzerinden üretildiği için de tadı bildiğimiz et ile birebir aynı. Laboratuvar ortamında üretilmiş ilk köfte, 2013 yılında 300.000 dolar harcanarak üretildi. Aynı köfteyi üretmek için bugün yaklaşık 30 dolar harcamak gerekiyor. Eğer sektör bu hızda ilerlerse, 5 sene içinde herkes için daha ulaşılabilir ve etik bir hayvansal et alternatifimiz olacak.
Süper Hızlı Trenler


Günümüzdeki en hızlı ulaşım araçları maalesef hâlâ uçaklar, ama yakın gelecekte bu da değişecek gibi görünüyor. Çılgın girişimci Elon Musk’ın iki sene önce tanıttığı Hyleploop adlı süper hızlı tren sistemleri, bugün Japonya’da kullanılan saatte 360 kilometre hızla giden trenlerden yaklaşık 4 kat daha hızlı olacak. İlk olarak ABD’de San Francisco ve Los Angeles arasında projelendirilen Hyperloop, yakın gelecekte havacılık sektörünü bile bitirebilir gibi görünüyor. Hyperloop konseptinin tek dezavantajıysa yerin altından gidecek olması.
Yaşayan Robotlar


Kök hücreler kullanılarak üretilen robotlar şimdiden ortaya çıktılar bile. Gözle göremeyeceğimiz büyüklükteki bu robotların yakın gelecekte insan vücudu içindeki hasarlı bölgelerde kullanılmaya başlanması planlanıyor. Yaşayan mikro robotların bir başka kullanım alanı ise okyanuslardaki devasa mikro plastik kirliliğini temizlemek olacak. Kısa zaman içinde büyük ilerleme kaydetmesini umduğumuz canlı robotlar, kanserle mücadele için de en yeni yöntemlerden birisi olacak gibi gözüküyor.
Sürücüsüz Araçlar


Dünya üzerindeki birçok teknoloji ve otomotiv devi sürücüsüz araçlar konusunda çalışmalarına son hızla devam ediyor ve birkaç yıl içinde bu harika teknolojiyi sürücülere en çok ihtiyacımız olan sektörde göreceğimiz kesin. Sürücüsüz otomobilleri önümüzdeki 10 sene içinde göremeyebiliriz ama büyük lojistik şirketleri bu konuda ilk adımlarını atmaya başladılar bile. Taşımacılık sektöründe bir devrim yaratacak sürücüsüz tırlar sayesinde dünya daha da hızlı dönecek, çünkü araçları süren yapay zekanın ne molaya ihtiyacı var, ne de kahveye.
Giyilebilir Ekranlar


Çevrenize bir bakarsanız muhtemelen bu yazıyı okuduğunuz cihaz haricinde en az birkaç ekran daha göreceksinizdir. Evet, artık ekranlar her yerde. Artık saatlerimizde bile minik dijital ekranlar var. Bir senedir bükülebilen ekranlı cihazları konuşuyoruz, ama birkaç yıl içinde ekranları cildimizde taşıyabileceğiz gibi görünüyor. Projeksiyon sistemlerinin çok küçülmesi sayesinde artık bileklik boyutunda bir cihazla kolumuza görüntü yansıtabileceğiz. Buna hareket algılayıcı sensörler de eklendiğinde ekstra bir cihaza gerek bile kalmıyor.
Ulaşılabilir Güneş Enerjisi


Tüm enerjisini güneş ışığıyla üreten bir ev kurmanın maliyeti, bundan on sene öncesine kıyasla 7 kat daha hesaplı ve birçok ülkede yaygınlaşmaya başladı bile. Maliyeti hızla düşen güneş enerjisi paneli sektörü sayesinde enerji üretmek için kömür santrallerine ya da nükleer santrallere ihtiyacımız kalmayacak. Herkesin kendi enerjisini ürettiği bir dünya kulağa rüya gibi geliyor olabilir, ama çok yakında tüm çatılarda birer güneş enerjisi paneli görme olasılığımız oldukça yüksek.