Fyodor Dostoyevski
19. yüzyılın ikinci yarısında tanınmaya başlayıp ünü yaşadığı çağın dışına taşan Rus romancı ve öykü yazarı Fyodor Mihayloviç Dostoyevski, 11 Kasım 1821’de Moskova’da dünyaya geldi. Bir taraftan sara nöbetleri, ölüm korkusu ve maddi sıkıntılarla boğuşurken bir yandan da “Yeraltından Notlar”, “Suç ve Ceza”, “Budala”, “Ecinniler” ve ” Karamazov Kardeşler” gibi önemli eserlere imza attı. Peki, elindeki kalemle insan ruhunun karanlık girdaplarında dolaşan ünlü yazar Dostoyevski kimdir?
Dostoyevski’nin Hayatı
Dostoyevski, agresif bir baba ve hasta bir anne ile huzursuz bir ortamda büyüdü. Ailesi çok dindardı. Önceleri annesi, babası ve öğretmenleri tarafından eğitilen Dostoyevski, 13 yaşındayken özel bir okula gönderildi. 15 yaşındayken tüberkülozdan annesini, 18 yaşındayken Yoksullar Hastanesi’nde doktorluk yapan babasını kaybetti.
1837’de Petersburg Askeri Mühendislik Okulu’na girdi. Mezun olduktan sonra edebiyat alanında çalışmaya karar verdi. Para kazanabilmek için çeviriler yapmaya başladı. Aynı dönemde “İnsancıklar” isimli ilk romanını kaleme aldı. 1846’da yayımlanan romanının ardından, “Öteki” ve “Ev Sahibesi” isimli eserlerini yayımladı.
Dostoyevski 23 Nisan 1849’da devlet aleyhindeki bir komploya karıştığı iddiasıyla tutuklandı ve kurşuna dizilmesine karar verildi. Kurşuna dizilme hazırlıkları esnasında okunan bir fermanla, idam cezasının hapis cezasına çevrildiği duyuruldu. Dostoyevski’nin cezası, Sibirya’nın Omsk bölgesinde dört yıl ağır hapse ve er rütbesiyle dört yıl askerlik hizmetine çevrilmişti. Sara nöbetleri de ilk kez hapiste olduğu dönemde başladı. Hapis cezası bitince askerlik görevini tamamlamak için birkaç yıl daha Sibirya’da kaldı. Sibirya’da tanıştığı veremli ve dul bir kadın olan Mariya Dmitriyevna İsayeva ile evlendi.
1859’da Petersburg’a döndü. Abisini ve karısını peş peşe kaybedince sara nöbetleri daha da sıklaştı. Karısı Mariya’yı kaybettikten sonra, sekreteri Anna Grigoriyevna Snitkina ile ikinci evliliğini yaptı. Anna aynı zamanda onun sağ koluydu.
1863 yılında ilk Avrupa seyahati sırasında ruletle tanıştı. Kısa süre içerisinde bir kumar bağımlısına dönüştü. Kumar borçları yüzünden büyük sıkıntılarla boğuşan yazar, yazacağı romanlar için yayınevlerinden avans almaya başladı. Son teslim tarihini dikkate alarak yazmaya başladığından adeta yazarken zamana karşı savaş veriyordu. Bu durumun edebi gücünü zayıflattığını bilmesine rağmen kumar alışkanlığından vazgeçemedi. Bu karışık dönemde hayatının seyrini değiştirecek eserleri kaleme aldı. Yeraltından Notlar, Suç ve Ceza, Kumarbaz, Budala, Ebedi Koca, Ecinniler, Karamazov Kardeşler gibi ustalık dönemi eserlerinin ardından Dostoyevski’nin şöhreti tüm Rusya’ya yayılmıştı.
“Bir Büyük Günahkarın Yaşamı” adlı eserini yazdığı dönemde hastalandı. 1881 yılının Ocak ayında bir ciğer kanaması geçirerek yatağa düştü ve 28 Ocak 1881 tarihinde öldü. Dostoyevski için 31 Ocak 1881 tarihinde yapılan cenaze törenine yaklaşık otuz bin kişi katıldı.
Dostoyevski’nin Kitapları
1846’da mektup-roman tarzındaki ilk romanı “İnsancıklar” yayımlandı. Bu roman kısa sürede büyük bir başarı yakaladı. Yaşlı bir kâtibin, küçük bir kıza olan aşkını konu alan bu romanın ardından uzun süre istediği başarıyı yakalayamayan Dostoyevski, “Ölüler Evinden Anılar” isimli anı-roman türündeki eserle edebiyat çevrelerinde tekrar eski saygınlığına kavuştu.
Batılı pek çok düşünürü “varoluşçu” anlamda etkileyen Dostoyevski, “Yeraltından Notlar” romanında, çevresindeki insanlardan tiksinen bir adamın yeraltından çıkıp etrafındaki insanlarla hesaplaşma hikayesini anlattı.
Sibirya’daki ağır koşullarda yaşadığı sürgün hayatı sonlandığında kaleme aldığı “Suç ve Ceza” ise onun en çok ses getiren eseri oldu. Parası için bir kadını öldürme planı yapan fakir öğrenci Raskolnikov’un vicdan muhasebesini anlatan roman, okuyucular üzerinde büyük bir etki uyandırdı.
Tam 25 günde yazdığı “Kumarbaz” romanı Dostoyevski’nin hayatından izler taşıdığı için, yayımlandığı dönemde büyük ilgi topladı. Sara hastası genç bir adamın hikayesini anlattığı “Budala” ise yazarın ağır yaşam koşullarında kaleme aldığı ikinci başyapıtı oldu. Rus basınında yer alan bir cinayet davasından yola çıkan romanda, iyilik ve inançla dolu olan “Mişkin” krakterinin hikayesini anlattı.
Çıkarcı ve şehvet düşkünü bir babanın her biri ayrı annelerden olma dört oğlunun sevgi, nefret, günah ve tutkuları çerçevesinde sürüp giden inanç arayışlarını anlatan “Karamazov Kardeşler” yayımlandığında o artık ülke çapında tanınmış bir yazardı. Yazar, “Karamazov Kardeşler” romanının ardından yazmaya başladığı “Büyük Bir Günahkar'ın Anıları” kitabını tamamlayamadan öldü.
Devamını OkuKünyesi
Romancı ve öykü yazarı
11 Kasım 1821
Moskova
Sesli Kitapları
Fyodor Dostoyevski Alıntıları ve Sözleri
Fyodor Dostoyevski Haberleri
Hayatın bir kitap olsaydı türü ne olurdu? Soruları yanıtla ve hemen öğren!
26/04/2022Kitap okuma işim olmasaydı, sanırım, bu sıkıcı yaşam beni ya ruhsal bir çöküntüye sürüklerdi ya da ondan kurtulmaya çalışırken beni mahvedebilecek, kötü, sonu bilinmez yollara başvurmaya zorlardı. Netoçka Nezvanova, Fyodor Dostoyevski Her geçen gün içeriğine […]