

KEMAL TAHİR
Türk edebiyat tarihinin en üretken yazarlarından biri olan Kemal Tahir, ülkemizdeki sosyal ve kültürel yapıyı âdeta bir toplumbilimci gibi ele alarak her biri hafızamıza kazınan canlı karakterler yarattı. Toplumsal gerçekçi çizgide yazdığı romanları, kullandığı yalın dil sayesinde günümüze kadar ulaştı. Hayatının en verimli dönemlerini demir parmaklıklar arasında geçirmek zorunda kalmasına rağmen, üretmeye hiçbir zaman ara vermedi. Türkiye tarihine ışık tutan çok önemli eserlere imza atan Kemal Tahir; Yorgun Savaşçı, Esir Şehir Üçlemesi, Devlet Ana gibi önemli eserleriyle Türkiye’de toplumsal gerçekçi edebiyatın öncülerinden biri oldu.
Kemal Tahir'in Hayatı
Gerçek Adı İsmail Kemalettin Demir olan usta yazar, 13 Mart 1910'da İstanbul'da dünyaya geldi. Deniz subayı olan babası Yüzbaşı Tahir Bey, II. Abdülhamit'in yaveri olarak çalışıyordu. Annesi Nuriye Hanım ise Abdülhamit'in kıı Naile Sultan'ın hizmetindeydi. Babasının görevi nedeniyle ilk öğrenimini farklı şehirlerdeki okullarda tamamladı.
Kemal Tahir lise öğrencisiyken tüm ailenin kaderini değiştirecek önemli bir gelişme yaşandı. Annesi Nuriye Hanım verem olmuştu. Nuriye Hanım hastalığa yenik düşüp 1926'da vefat etti. Annesinin ölümünden kısa süre sonra babası ikinci kez evlendi. O sıralarda Galatasaray Lisesi'nde okuyan yazar maddi sıkıntılar nedeniyle öğrenimini yarım bırakarak çalışmaya başladı. İlk birkaç yıl Avukat katibi olarak çalıştıktan sonra, Zonguldak'taki kömür işletmelerinde ambar memurluğu yapmaya başladı.
1932'de memurluk görevini bırakıp İstanbul'a döndü. Vakit, Haber, Son Posta gazetelerinde düzeltmenlik, muhabirlik ve çevirmenlik yaptı. Tan gazetesinin yazı işleri müüdürlüğünü de üstlenen yazar aynı dönemlerde Varlık ve Ses gibi dergilerde takma isim kullanarak ilk şiirlerini yayımlattı. Bab-ı Ali yıllarında kemal Sadi, Nazım Hikmet, Hikmet Kıvılcımlı, Mustafa Börklüce gibi dönemin ünlü aydınlarıyla tanışan Kemal Tahir sosyalist düşünceye yöneldi.
13 Haziran 1938'de içlerinde bahriyede göreve yapan kardeşi Nuri Tahir, Nazım Hikmet, Hikmet Kıvılcımlı gibi isimlerin de yer aldığı birçok aydınla birlikte "askeri isyana teşvik" gerekçesiyle tutuklandı. 15 yıl hapis cezası alan usta yazar 1938-1950 yılları arasında Çankırı, Çorum, Malatya, Nevşehir cezaevlerinde yattı. Cezaevi yıllarında mizah ve polisiye türünde kaleme aldığı öyküleri takma isimle gazetelerde yayımlandı.1950 yılında çıkan genel af sonrası serbest kalınca İstanbul’a döndü. Geçim sıkıntısının üstesinden gelebilmek için ünlü Amerikalı yazar Mickey Spillane’nin meşhur “Mayk Hammer” polisiye serisini çevirilerini yaptı. Bu seri kısa sürede büyük ilgi görünce “Mayk Hammer”ın yeni maceralarının Türkçe versiyonlarını yazmaya karar verdi. En az orijinalleri kadar ilgi gören dört “Mayk Hammer” romanı yazıp yayımlattı.
6-7 Eylül olayları sonrası bir kez daha tutuklanan yazar Harbiye Cezaevi’nde altı ay hapis yattı.1950’li ortasından sonra tamamen edebiyata yöneldi. Doğu-batı çatışması, batılılaşma ve mülkiyet kavramlarını ele aldığı romanlar yazdı. Sağıdere (1955), Esir Şehrin İnsanları (1956), Körduman (1957), Esir Şehrin Mapusu (1961), Yorgun Savaşçı (1965), Devlet Ana (1967), Kurt Kanunu (1969), Karılar Koğuşu (1974) bu eserler içinde en çok okunanlar oldu.
Kemal Tahir ilk evliliğini 1937 yılında İzmirde’de öğretmenlik yapan Fatma İrfan Akersin ile yapmıştı. Bu evlilik Kemal Tahir’in 1938 yılında hapse girmesi nedeniyle devam etmedi. Hapishane yıllarında Fatma İrfan Hanım’a yazdığı mektuplar, “Kemal Tahir’den Fatma İrfan’a Mektuplar” adıyla yayımlandı.
Kemal Tahir ikinci evliliğini 1950’de cezaevinden çıkışından kısa süre sonra Semiha Sıdıka ile yaptı. Bu evlilik Kemal Tahir’in 1973’teki vefatına kadar sürdü. Çiftin çocukları olmadı.
Kemal Tahir'in Kitapları
Kemal Tahir 1955 yılında yayımlanan Sağır Dere ve daha sonraki yıllarda kaleme aldığı Kör Duman, Köyün Kamburu gibi romanlarında köylünün sorunlarını ve köylerdeki ekonomik yapının şekillendirdiği ilişkileri dönemin koşullarını da göz önünde bulundurarak gerçekçi bir dille aktardı. Bu romanları hapishane yıllarında Anadolu’nun çeşitli yerlerinden cezaevine yollanan birlikte kaldığı koğuş arkadaşlarının hayat hikâyelerinden ilham alarak yazdı.
1956 yılında yayımlanan ve yazarın en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilen “Esir Şehrin İnsanları” isimli romanda düşman işgali altındaki İstanbul’u anlattı. Feodalite, ağalık düzeni konularının işlendiği “Rahmet Yolları Kesti” ve “Yedi Çınar Yaylası” romanlarında da toprak ağalığı meselesini masaya yatırarak yine toplumsal eşitsizlik meselesine vurgu yaptı.
Kurtuluş savaşı yıllarını anlatan “Yorgun Savaşçı” romanıyla Yunus Nadi Ödülü’nü kazandı. 1967 yılında başyapıtı olarak kabul edilen “Devlet Ana” romanı yayımlandı. “Devlet Ana” romanı aynı zamanda aydın kesimler arasında da büyük tartışmalara yol açtı. Osmanlı’nın sosyoekonomik yapısını yansıttığı bu roman sonrası aydınlar tarafından, milliyetçilik yapmakla suçlandı.1969 yılında yayımlanan “Kurt Kanunu” romanında Atatürk’e karşı düzenlenen İzmir suikastı ekseninde, Kurtuluş Savaşı’nı kazanan kadro ile İttihat Terakki yandaşları arasındaki hesaplaşmayı aktardı. Namusçular (1974), Karılar Koğuşu (1974), Hür Şehrin İnsanları (1976) gibi önemli eserlere imza atan Kemal Tahir, yaşamının sonuna kadar yazarak üretmeye devam etti.
Ayrıntıları aktarış biçimi, kullandığı dil dönemin sinemacılarına da ilham verdi. Yazarın romanları Atıf Yılmaz, Halit Refiğ, Metin Erksan gibi önemli yönetmenler aracılığıyla sinemaya aktarıldı.
Devamını Oku
Künyesi
Yazar
13 Mart 1910
İstanbul
Sesli Kitapları
KEMAL TAHİR Alıntıları ve Sözleri
KEMAL TAHİR Haberleri
Hayatın bir kitap olsaydı türü ne olurdu? Soruları yanıtla ve hemen öğren!
26/04/2022Kitap okuma işim olmasaydı, sanırım, bu sıkıcı yaşam beni ya ruhsal bir çöküntüye sürüklerdi ya da ondan kurtulmaya çalışırken beni mahvedebilecek, kötü, sonu bilinmez yollara başvurmaya zorlardı. Netoçka Nezvanova, Fyodor Dostoyevski Her geçen gün içeriğine […]