

Uzak Noktalara Doğru
Ilık bir gece. Havaya ağaçların baygın kokusu yayılmış. Ateşin başındayım ve konuşmayı unutmamak için kendimle konuşuyorum. Sesim bana yabancı geldiğinden iki kişi gibiyiz. (…) Recep’in kamyonundan Acısu’da indiğimden bu yana ne kadar zaman geçti, bilmiyorum. Haftanın hangi günündeyiz, bu hiç önemli değil. Birilerinin (Kimlerin?) beni aramaya başlamaları için yeterli süre geçmiş olmalı. Günlerdir yüzümü de görmüyorum. Elimle çenemi sıvazlıyorum, sakalım uzamış. Uzun ve yorucu yürüyüşlerde terlediğimden kötü kokuyor olmalıyım, ama ben duymuyorum. Yalnızca yüzümü yıkıyor um. Saçlarım keçe gibi. Yıldızlar o denli parlak ve bol değil, çünkü değişken bulutlarla kaplı gökyüzü. “Evet, hep hüzün. Kaybolmuş bir dünya, düşleri gerçekleşmeyen biri, aşk yüzünden intihar… Ve o gençlik günlerinin şarkısını anımsayan, o güzelim dostlukları yaşamış ama yadırgadığı, alışamadığı bir değişimin mutsuzluğu içindeki anlatıcı… Cemil Kavukçu, ayrıntıları kullanmakta çok usta… Tam bir anlatı ustası.” – Fethi Naci
Uzak Noktalara Doğru Dinle
Bu kitabı dinlemek ister misin?
Storytel'de tüm kitapları ilk 14 gün ücretsiz dinle.