Saatleri Ayarlama Enstitüsü

Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın romanlarından biridir. 1961 yılında yayımlanmıştır. Şiirlerinde sembolist bir dil kullanan Ahmet Hamdi Tanpınar romanlarında gerçekçi ve sosyal sorunlara eğilen bir tarzı tercih etmiştir. Saatleri Ayarlama Enstitüsü Türk insanının Doğu ile Batı arasında bocalamasını irdeleyen bir başucu romanıdır. Saatleri Ayarlama Enstitüsü, içeriğini ve konusunu romanın karakterlerinden Nuri Efendi (Saat Ustası), Mübarek (Ayaklı ve yaşlı bir İngiliz yapımı duvar saati), Halit Ayarcı ve saat-zaman-insan ilişkilerinden almaktadır. Anlatım, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın kendine has simgeci anlatımıyla birleşip, zaman zaman gelişen olaylarla birlikte başkalaşmaktadır. İnsanların popülerliğe ve paraya verdiği önemin, insanların nasıl bir anda yüz değiştirebileceğinin altı çizilmektedir. İki uygarlık arasında bocalayan Türkiye toplumunun yanlış tutumlarını,davranışlarını alaya alan eleştirel bir romandır.Yapıt çocukluğu II. Abdülhamit döneminde geçen, Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemlerinde de yaşayan Hayri İrdal’ın anıları şeklinde kurgulanmıştır.Yalın bir anlatım vardır. Roman dört bölümden oluşmaktadır: Büyük Ümitler,Küçük Hakikatler,Sabaha Doğru,Her Mevsimin Bir Sonu Vardır.

Saatleri Ayarlama Enstitüsü Dinle

Kitap Ayrıntıları

Seslendiren
MURAT EKEN
Yayınevi
Storyside
Süre
13Saat 11Dak

Bu kitabı dinlemek ister misin?

Storytel'de tüm kitapları ilk 14 gün ücretsiz dinle.

Saatleri Ayarlama Enstitüsü Konusu

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın 1954 yılında Yeni İstanbul gazetesinde tefrika halinde yayımlanan Saatleri Ayarlama Enstitüsü eseri, 1961 yılında Dergâh Yayınları tarafından basılmıştır ve yazarın hayattayken yayımlanan son kitabıdır.

Şiirlerindeki simgesel üslubun aksine romanlarında gerçekçi bir dil kullanan yazar, Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nde yanlış modernleşme, doğu-batı çatışması ve kaybolan değerler gibi sorunları ele alır. Bu sebeple bir dönem eleştirisi romanı olarak da kabul edilir. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın bu temayı seçmesi elbette tesadüf değildir. Yaşadığı yıllar coğrafyamızda büyük değişimlerin, başlangıç ve bitişlerin gerçekleştiği bir dönemdir; zira toplum Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte çağa ayak uydurma çabasındadır. Muhafazakâr yapı, batılılaşmaya başlamıştır.  Tanpınar çocukluk ve gençlik yıllarının denk geldiği bu döneme babasının tayinleri sebebiyle Anadolu’nun birçok yerinde geçirerek şahit olmuştur. Saatleri Ayarlama Enstitüsü de yazarın şahitlik ettiği dönemi her ayrıntısıyla ortaya serer.

Kitap, Büyük Ümitler, Küçük Hakikatler, Sabaha Doğru, Her Mevsimin Bir Sonu Vardır başlıklı dört bölümden oluşur. Kurgu itibariyle enstitüyü değil, toplumun değişmesine ayak uyduramamış, çevreye yabancılaşmış bir adamın hikayesini alaycı, absürt ve abartılı bir üslupla merkezine alır.

Hikâyenin anlatıcısı Hayri İrdal’dır. Saat tutkusu çocuk yaşlarda dayısının kendisine getirdiği hediye bir saatle başlar. Zamanla saat ustalarının yanında çırak olarak çalışarak bu tutkuyu geliştirir.

Kitaptaki önemli bir ayrıntı da Hayri İrdal’ın ailesinin evindeki duvar saatidir. Babasının dedesinden yadigâr “Mübarek” ismindeki bu saat, bir eşyadan çok ailenin saygın bir ferdi gibi muamele görür. Zaten hikâyede saatler, kişiler, kurumlar, gerçek hayatta karşılılıklarını bulabileceğiniz birer metafor özelliği taşır. 

Hayri İrdal güçlü bir karaktere sahip olmayan, daha çok biat etmeye eğilimli, korkak bir adamdır. Büyür, evlenir, çocukları olur ama karakterinin etkisiyle her zaman birilerinin etkisiyle hareket etmeye ve sömürülmeye devam eder. Hayri’nin babasıyla ilgili büyük sorunları vardır, bir baba figürü arayışıyla hareket ettiği için karşısına çıkan her insandan fazlasıyla etkilenir ve hayatının iplerini bir türlü eline alamaz.

Talihsiz bir olay neticesinde akli dengesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle dava edilir ve hayatına ruhsal durumunu analiz etmek için atanan Doktor Ramiz girer. Doktor Ramiz hayatını psikanalize adamıştır. Hayri’nin durumunu çok ilgi çekici bulduğu için dava dışında da ilişkisini sürdürmeye çalışır ve zamanla çok iyi arkadaş olurlar. 

Hayri, doktorla gittiği bir kahvede Halit Ayarcı isminde bir adamla tanışır. Halit insanları piyon gibi kullanan biridir. Ne amaca hizmet ettiği kesin olarak bilinmeyen, Saatleri Ayarlama Enstitüsü adını verdiği bir şirket kurup, birçok insanla birlikte Hayri’yi de işe alır. Hayri onun göz bebeğidir; zira emri altında bulunmasını istediği, sömürebileceği, yönlendirebileceği o örnek insanı temsil eder. Hikâyenin bundan sonrası trajikomik olay örgüsüyle ve Hayri’nin çevresine uyum göstermeye çalışırken, bir yandan da bunu başaramadığından içinde yaşadığı çatışmalarla devam eder. Ve nihayetinde Hayri bu olayları anlatmak isteyerek, var olan kitabı yazmaya başlar.

Devamını Oku

Kitap Ayrıntıları

Seslendiren
MURAT EKEN
Yayınevi
Storyside
Süre
13Saat 11Dak

Saatleri Ayarlama Enstitüsü Alıntıları

"Saatin kendisi mekân, yürüyüşü zaman, ayarı insandır… Bu da gösterir ki, zaman ve mekân, insanla mevcuttur!"
"Bazen düşünürüm, ne kadar garip mahluklarız? Hepimiz ömrümüzün kısalığından şikâyet ederiz; fakat gün denen şeyi bir an evvel ve farkına varmadan harcamak için neler yapmayız?"
"Bu daima böyledir. Hâdiseler kendiliğinden unutulmaz. Onları unutturan, tesirlerini hafifleten, varsa kabahatlilerini affettiren daima öbür hâdiselerdir."
"En iyisi düşünmemekti. Kaçmaktı. Kendi içime kaçmak. Fakat bir içim var mıydı? Hatta ben var mıydım? Ben dediğim şey, bir yığın ihtiyaç, azap ve korku idi."

İlginizi Çekebilir

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir